top of page

SOĞUK HAVALARIN GÖZDESİ : BALIK

  • Yazarın fotoğrafı: Dyt. Elif AĞCA
    Dyt. Elif AĞCA
  • 12 Şub 2019
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 24 Şub 2019

Balık, yaşamın her döneminde sağlığın korunması ve gelişmesine katkıda bulunan bir besindir. İyi kalitede protein, uzun zincirli çoklu doymamış n-3 yağ asitleri (n-3 LCPUFA), D vitamini, iyot gibi besin öğelerini içermesi nedeniyle balıketinin düzenli ve yeterli miktarda tüketimi önerilmektedir. Yaşam boyu sağlıklı ve dengeli beslenme için balık tüketimi önemlidir.




Balık eti genellikle %15-20 oranında protein içermektedir.

Balıketi genellikle %15-20 oranında protein içermektedir. Bu oran balık türüne göre değişiklik göstermektedir. Genellikle yenilebilir kısmının her 100 gramında yaklaşık 18 ila 22 gr arası protein vardır. 150 g balıketi yetişkin bir bireyin günlük protein gereksiniminin %60’ını karşılamaktadır. Balık proteinleri vücut dokularının korunması ve gelişmesi için gerekli tüm aminoasitleri içerir. Balık proteininin sindirilebilirliği yüksektir. Metionin ve lizin başta olmak üzere diğer elzem amino asitleri de içermektedir. Bu özelliklerinden dolayı balıketi yüksek biyoyararlılığa sahiptir.

Balık yağları, karasal hayvanlardan elde edilenlere göre beslenme açısından daha değerlidir. Balık yağı %20 oranında doymuş yağ asitlerini içerirken; doymamış yağ asitlerini ise %80 oranında içermektedir. Bu doymamış yağ asitlerinin büyük çoğunluğunu da çoklu doymamış yağ asitleri oluşturmaktadır. Balık yağları n-3 grubu yağ asitleri olan EPA ve DHA asitlerin ise tek kaynağı konumundadır. Esansiyel besin maddeleri olduğu belirtilen bu yağ asitlerinin migren türü baş ağrıları, eklem romatizması, bazı kanser türleri, yetişkinlerde şeker hastalığı, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları ve bazı alerjilere karşı vücudu koruduğu bildirilmektedir. n-3 yağ asidinin insan sağlığına olumlu etkileri ile ilgili bilimsel kanıtların artmasıyla birlikte balık yağı preparatlarının kullanımı da artmıştır. Ancak balık n-3 yağ asidinin yanı sıra iyi kaliteli protein, vitamin ve mineral kaynağı olduğu için tek başına balık yağı preparatlarını kullanmak yerine balık tüketmek yeterli ve dengeli beslenme açısından daha uygun ve doğrudur.

Mineral bakımından da zengin olan balıketi fosfor, selenyum, potasyum, iyot, çinko, demir ve magnezyum içeriği açısından önemli bir besindir. Balıketi B1 (tiamin), B2 (riboflavin), B3 (niasin), B6 (pridoksin) ve özellikle B12 (kobalamin) vitaminleri açısından zengin bir kaynaktır. Bununla birlikte mikro besin öğesi kompozisyonu balığın tür ve beslenmesine göre farklılıklar göstermektedir. Yağlı balıkların A vitamini (retinol) ve D vitamini içeriği yüksektir.

Balıketi, bitkisel besinlerde bulunan selüloz yada lif gibi zor sindirilen maddeleri içermemesi sebebiyle kolay sindirilir.

Comments


bottom of page