GEBELİK DÖNEMİNDE BALIK TÜKETİMİ
- Dyt. Elif AĞCA

- 12 Şub 2019
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 24 Şub 2019
Gebelik dönemi kadın sağlığı için hassas bir süreçtir. Bu dönemde yeterli ve dengeli ve dengeli beslenme anne sağlığı açısından oldukça önemlidir. Yapılan çalışmalarda spesifik besin öğelerinin fetüs sağlığına etkisi bilinmektedir. Bu besin öğelerinden biride n-3 uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitleridir. Gebelik döneminde yeterli miktarda n-3 yağ asidi alımının bebeğin optimal bilişsel, göz ve beyin gelişimi için önemli olduğu vurgulanmaktadır. Diyette n-3 PUFA’nın en iyi kaynağı balık ve diğer deniz ürünleridir. Bununla birlikte balıkta bulunan D vitamini, iyot, demir ve kolin gibi mikro besin öğeleri de fetüsün motor ve bilişsel gelişiminde önemli rol oynamaktadır.

Yaşamın ilk döneminde bebek için en iyi besin olan anne sütünün DHA içeriği de büyüme ve gelişimin tamamlanması açısından önemlidir.
Yaşamın ilk döneminde bebek için en iyi besin olan anne sütünün DHA içeriği de büyüme ve gelişimin tamamlanması açısından önemlidir. Özellikle fetüsün bilişsel ve görsel gelişimi için gerekli olan dokosahexaenoik asit (DHA) gebelik döneminde annenin balık tüketimine bağlıdır.
Çiğnenmesi ve sindirimi kolay olan balıketi, katı gıda almaya başlamış bebeklerden yaşlı bireylere kadar toplumun bütün kesimlerinin rahatlıkla tüketeileceği iyi bir besindir. Çocukluk çağında düzenli balık tüketim alışkanlığı kazandırılmasının kronik hastalıkların önlenmesine katkıda bulunduğu bildirilmektedir.
Sonuç olarak ; Dünyanın pek çok ülkesinde insanlarda hastalık sonucu ölüm nedenlerinin başında, kalp damar hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker ve kolesterol gelmektedir. Bu hastalıkların temelinde kalıtsal faktörlerin dışında, beslenme rejimi de çok önemli yer tutmaktadır. Balık etinin bu hastalıklardaki tedavi edici rolü uzun bir süreden beri incelenmekte olup bu konuda olumlu sonuçlar alınmıştır. Yetişkinlik ve yaşlılık döneminde balık tüketimi ile kardiyovasküler hastalıklar, metabolik sendrom, kanser, depresyon, uyku kalitesi gibi konular arasındaki ilişkinin araştırıldığı görülmektedir. Balıkta bulunan besin öğelerinin biyoyararlılığını etkileyen bazı faktörler (kültür, alışkanlıklar, balığın yanlış pişirilmesi vb.) vardır. Örneğin bazı ülkelerde balığın alkol ile birlikte tüketilmesi bu biyoyararlılığı olumsuz yönde etkileyen faktörler arasındadır. Alkolün hem besin öğesi emilimini hem de diyet kalitesini olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir.
Yarar-risk analizi yapıldığında yararların daha ağır bastığı görülmüştür. Genel olarak haftada 2 porsiyon yağlı balık tüketimi önerilmiştir. Yaşamın her döneminde düzenli olarak balık tüketimi optimal beslenme için önemlidir.





Yorumlar